top of page

Siz hiç sütyen takan zeytin ağacı gördünüz mü?

Güncelleme tarihi: 2 gün önce


 

Tdk’göre Süt:



Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını besledikleri, memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı.




Peki Zeytin Sütü nedir?

Satıcıların tarifi şu şekilde;zeytin sütü sulu baskı yöntemiyle elde edilen üretim süreçlerinde, zeytin hamurunun dinlendirildiği teknenin yüzeyinde doğal olarak biriken, filtre edilmemiş ilk zeytinyağı tabakasını tanımlamak için kullanılmaktadır.

Yasal düzenlemelere aykırı olmasına rağmen, çeşitli sağlık beyanlarıyla pazarlanan bu zeytinyağları, gerçekte geleneksel presleme yöntemleriyle elde edilen standart zeytinyağından kimyasal ya da biyolojik açıdan anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Ancak bu ürünler, tüketicilere 'doğanın iksiri' şeklinde sunularak, neredeyse her hastalığa çare olduğu izlenimi uyandırmakta; bu da hem tüketici yanıltıcılığı hem de bilimsel temelden yoksun sağlık iddialarının yaygınlığı açısından önemli bir sorun teşkil etmektedir.

Türk Gıda Kodeksi’ne göre zeytinyağı; natürel sızma, natürel birinci, riviera ve rafine zeytinyağı gibi tanımlı kategoriler altında sınıflandırılmaktadır.

“Zeytin sütü” ise bu sınıflandırmada yer almayan, herhangi bir kalite ya da analiz kriteri ile resmileştirilmemiş, sadece ticari anlamda yaratılmış bir ifadedir. Bu durum, tüketici algısını etkilemeyi amaçlayan yaratıcı bir pazarlama yaklaşımının sonucu olarak değerlendirilebilir.

Zeytin Sütü: Gerçekten Doğanın İksiri mi, Yoksa Pazarlama Marifeti mi?

Bu ürünlerin çok yüksek fiyatlarla pazarlanması, etik ticaret ve tüketici hakları bağlamında soru işaretleri doğurmaktadır. Sağlık beyanlarıyla süslenmiş ürün açıklamaları, özellikle dijital mecralarda, neredeyse tüm rahatsızlıklara iyi geldiği iddiasıyla sunulmakta; bu da hem halk sağlığı hem de gıda mevzuatına uyum açısından ciddi riskler taşımaktadır.


“Zeytin sütü diye satılan ürünlerde sağılan zeytin değil, müşteridir.”


zeytin sütü,zeytin sütü aldatmacası,gemlik zeytin sütü,gemlik zeytini,gemlik zeytinyağı


Ticari Zeka mı, Etik Sınırların Aşılması mı?

Hiç kuşkusuz, gıda sektöründe ürünleri farklılaştırmak ve marka algısı oluşturmak için pazarlama önemli bir araçtır. Ancak bu araç, bilimsel gerçeklerin ve tüketici güveninin önüne geçtiğinde, sektörün itibarını zedeleyebilir.

“Zeytin sütü” ifadesi, yaratıcı bir ticari zeka örneği olarak görülebilir. Ancak bu yaratıcılık, ürün kalitesiyle desteklenmediğinde, tüketici memnuniyeti değil hayal kırıklığı doğurur. Üstelik yüksek fiyatlarla satılan bu ürünler, aldatıcı bir nitelik taşıyorsa; sektörel denetimlerin sıkılaştırılması gerektiği de açıktır.

 Bir Sınıflandırma Yanılsaması

Türk Gıda Kodeksi zeytinyağını belirli sınıflara ayırır: Natürel sızma, natürel birinci, rafine, riviera... Her bir sınıfın belirli kalite kriterleri vardır. Ancak "zeytin sütü" adı verilen bu ürün, bu sınıflar arasında yer almaz. Dolayısıyla bu isimle piyasaya sunulan zeytinyağlarının yasal olarak diğerlerinden daha “özel” ya da “farklı” olduğuna dair bir iddiada bulunulamaz.

Yani aslında “zeytin sütü” pazarlama terminolojisinin ürünüdür. Tüketiciye farklı ve eşsiz bir ürün sunuluyormuş izlenimi verilerek, ürünün algısal değeri artırılırken, kimyasal ya da duyusal bir farklılık çoğu zaman mevcut değildir.

 

Bu noktada hem üreticilere hem de denetleyici kurumlara önemli sorumluluklar düşmektedir. Tüketicinin doğru bilgilendirilmesi, etiketleme mevzuatına sadık kalınması ve bilimsel temele dayanmayan ifadelerden kaçınılması, sektörel güvenin korunması adına elzemdir.

Zeytinyağı gibi kadim bir ürünün itibarı, pazarlama kurgularına değil; şeffaflığa, kaliteye ve bilimsel esaslara dayanarak inşa edilmelidir.

Tüketici Ne Yapmalı?

Tüketici olarak şunlara dikkat etmekte fayda vardır:

  • Zeytin sütü ibaresinin yasal bir sınıf değil, pazarlama söylemi olduğunu bilin.

  • Ürünün etiketini ve analiz sertifikalarını mutlaka inceleyin.

  • “İlk damla”, “doğanın iksiri”, şifa kaynağı”  gibi ifadelerin bilimsel arka planı olup olmadığını sorgulayın.

  • Ürün fiyatının kaliteyle orantılı olup olmadığını gözlemleyin.

      Gerçek Kalite Sessizdir

Gerçek kalite, süslü pazarlama cümlelerine ihtiyaç duymaz. Soğuk sıkım, düşük asit oranı, erken hasat, uygun saklama koşulları gibi unsurlar zaten kaliteli bir zeytinyağının temelidir. Bu değerlere sahip olan bir ürün, "zeytin sütü" gibi tanımlar kullanmasa da zaten kendini gösterir.

Unutulmamalıdır ki zeytinyağı bir şifa değil, sağlıklı yaşamı destekleyen bir gıdadır. Onu mucizevi hale getiren, tüketicinin gözünde yaratılan algı değil, toprağa ve ürüne duyulan saygıdır.

 

 

 

Commenti


  • Instagram

Gemlik’in lezzet blogu, zeytinin kalbinden sofralara uzanan yolculuğu anlatıyor. Gemlik zeytini ve Gemlik zeytinyağının eşsiz aromasını, üretiminden tadımına kadar her yönüyle keşfedin. Doğallığın, sağlığın ve geleneksel lezzetlerin izinde hazırlanan içeriklerle, bu benzersiz mirasa daha yakından bakmaya davetlisiniz.

© 2025 Fethi Çelik. Bu sitedeki tüm içerik, görsel ve metinler
Fethi Çelik’e aittir.İzinsiz kullanılamaz, kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Tüm hakları saklıdır.

bottom of page